Hem havalara uçtuğum, hem en dibi bulduğum,
Çok büyük dersler aldığım,
Kendime büyük paylar çıkardığım,
Yanlışların kıyısından döndüğüm,
Birçok gerçekle yüzleştiğim bir yıl oldu.
Unutmayı değil, yaşananlardan ders çıkarmayı seçtiğim,
Kendimi avutmak yerine, gerçeklerle yaşamayı öğrendiğim,
Geçmez sanılan ne varsa, zamanın bitireceğini gördüğüm,
Kendim olduğum bir sene oldu.
Unutmayı değil, yaşananlardan ders çıkarmayı seçtiğim,
Kendimi avutmak yerine, gerçeklerle yaşamayı öğrendiğim,
Geçmez sanılan ne varsa, zamanın bitireceğini gördüğüm,
Kendim olduğum bir sene oldu.
Kanser çok amansız götürdü halamı Şubat ayında.
Vedalar sadece ölümler ile olmuyor ama.
‘Kimle nasıl girerseniz o seneye, öyle gidecek o sene
derler’ ya hani?
Mesela 2013 Ocak’ına birlikte girdiğim insanların hiçbiri
artık yok hayatımda.
Hatta çoğunu bir daha görmeyeceğim bile belki.
Demek ki buraya kadarmış bendeki yerleri.
Hayat ve insanlara bakış açımın değiştiği bir sene oldu
2013.
Öyle ya;
En eski dostum en güzel günümde yalnız bırakabiliyorsa,
Bir açıklama yapmadan en kötü günümde çıkıp gidebiliyorsa
hayatımdan,
En çok güvendiğim, en sevdiğim yönü vicdanı olan,
hayatımı birleştireceğim insan,
Yarı yolda kalıyorsa..
Artık şaşırmıyorum duyduklarıma, yaşadıklarıma.
Buraya kadar eşlik edeceklermiş bana.
Kötü gün değil, iyi gün dostu lazım aslında insana.
Mutlulukla biteceğini sandığım bu senede,
Üzüntülerim çok oldu.
Hiçbir sene bu kadar ağlamadım galiba.
Ama bu sayede çok sevdiğim bir insan kazandım hayatıma.
Her şeyimi çekinmeden anlatabildiğim,
Beni çok iyi anlayan, çok özel bir insan..
Eskilerin dostluklarının ne sağlam olduğunu gördüğüm,
Ne güzel insanlar varmış meğer hayatımızda dediğim,
Beni ne çok seven,
Ne çok dinleyen arkadaşlarım olduğunu farkettiğim bir
sene oldu.
Hepsine ayrı ayrı minnettarım.
Öte yandan,
Bir kez daha anladım mesela.
Bir tek annem olsa, hiçbir şey olmaz bana.
Yan odada yattığını bilmek bile öle huzur, öle güven
veriyor ki,
Aile çok çok başka.
Bir ablam yok belki ama, çok daha fazlası oldu kuzenim bana.
Biliyorum ki, en fazla bir telefon kadar uzağımda.
Biliyorum ki, en fazla bir telefon kadar uzağımda.
Her şey için daha çok şükrettiğim bir sene oldu.
Üstüste cenazelere gider olmuştum Samsun’a.
Güzel şeyler için kalkıp gitmek nasip olur her zaman
inşallah.
Babaevim,
Ne olursa olsun,
Kapının her zaman sonuna kadar açık
olduğunu bildiğim tek yerim.
Canım yeğenlerimin 1. yaşları oldu birer hafta arayla.
Yeğen çok seviliyormuş, çok özleniyormuş, onu öğrendim.
Teyze demeleri, peşimde dolanmaları, her gördüğümde biraz daha büyümüş olmaları;
Benim de bir kızım olmalı mutlaka dedirtiyor bana.
Sonra, birtanecik kuzenim de katıldı evliler arasına.
İki yeğenim daha olacağının haberini aldım geçen haftalarda.
Hepsi hayatımın farklı yerlerinde olan, 3 can arkadaşım
da gelin oldu birer hafta arayla.
Çocukluk resimleri yanına yenileri eklendi.
Zaman aktı,
30'a bir kaldı.
Çocukluk resimleri yanına yenileri eklendi.
Zaman aktı,
30'a bir kaldı.
Bir işim olduğu için ne kadar şanslı olduğumu da farkettim ciddi anlamda.
Çalışmak, bir şeyleri başarmak en iyi motivasyon bana.
Bazı değişiklikler yaşandı.
Evet tam istediğim gibi olmadı.
Evet hayalkırıklıkları yaşandı.
Ama vardır bir hayır diyorum,
Vardır mutlaka.
Değişmeyen şeyler de var mesela.
Hala çok istediğim şeyleri, çok tırmalıyorum.
Çabalıyorum.
Pes etmiyorum.
İçimdeki çocuk çok kırıldı bu sene,
Ama büyüdü.
Olgunlaştı.
Güçlendi.
Artık bakmıyor arkasına.
Evet bu sene bir milad oldu.
Hayatımdaki yeri dolanlar, ardımda kaldı.
Canım olanlar da yanımda.
Tıpkı Mevlana’nın da dediği gibi;
‘Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım!’