2 Şubat 2011 Çarşamba

Bile bile lades

Öyle bir an gelir ki yürürken, bir yol ayrımında kalırsın..Bilirsin doğru olanı, sana yakışanı.
Ama adımların öteki yolu seçmek ister, öteki 'sen' engeller koyarken..
Ortada kalırsın, sonra ‘kendine rağmen’ koşarsın.
Yanlış insana,
Yanlış zamanda.
Anlık mutlulukları ve uzun pişmanlıkları seçerek.
Tam da iki sene önce yaptığım gibi.

Peki..
En ufak olayda gemiler yakan iki insan,
Anlaşabilir miydi?
Birbirimize göre olmadığımız aşikarken,
Sonu olabilir miydi?
Önceden nefret edilen,
Sonradan sevilebilir miydi?
Gerçekten, ‘a sorta fairy tale’ miydi?

Hayır.
Ama bu yüzden,
Adı ‘aşk’tı zaten.

Yanlış bildiklerin, doğrun olmaya başlıyorsa
Her şey gözünde önemini yitiriyorsa
Mutluluk sonuna kadar, üzülmek de dibine kadarsa!
Çok gülerken, çok da ağlıyorsan
O ve diğerleriyse dünya.
Göreceksin diye derslerin ortasında çıkıp gidiyorsan
Ayrı geçirilen saatleri sayıp
Daha gitmeden özlüyorsan deli gibi.
Resimlerine bakıyorsan tebessümle, açıp açıp
Çocukluktan kalma heyecanlarla.
İçin içine sığmıyorsa
Umrunda değilse dünya.
Günler içinde, yıllardır varmışçasına benimsiyorsan
Yani her şeyi enlerde yaşıyorsan!
Biteceğini biliyorsan
Ama yine de her gün ona gidiyorsan.
Kendine rağmen..
Ve hala pişman değilsen,
Ki değilim.
İyi ki tanıdım seni, iyi ki yaşadık bizi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder