2 Mart 2011 Çarşamba

Yakınlarda aramak

Ya gelmesi beklenen bir gün, ya dönmesi istenen biri ya da dolması gereken bir zaman vardır hep, hayatta bugünü yaşamak yerine..

Önce başkaları etmelidir iki çift güzel lafı; başlamak için. Ya da içten bir özrü; barışmak için.
Yani illa ki karşıdan gelmelidir o ilk adım.

Ne çok severiz  günü ertelemeyi..
Her Pazartesi diete başlar, Salı günü bitirir, sporu da bugün üşenip, yarın yaparız.
Sabahları ilk; akşam erken yatıcam deriz de, yine uykusuz gideriz işe.
İlerde kullanmak için sakladıklarımız, atmaya kıyamadıklarımız, ansızın gelecekler için kapısı açılmayan bir odamız vardır nedense.

Peki çok mu severiz mutlulukları ertelemeyi?
Kaybettiklerimizde özlemeyi?
Bizde olmayanlarda aramayı?
Ya da gidenlere bağlamayı..?

Sanırız ki; yeni bir aşkta, yükselecek kariyerde, bitecek kredi ödemesinde, yani yarında saklı mutluluk.
Bu yüzdendir; hep eksik hissederek yarını yakalamaya çalışmamız ve hep biryerlere yetişme telaşıyla bugünü kaçırmamız..

Ailenin geleceği günü beklemek yerine, hayatta ve hep yanında olduklarını bilmek aslında mutluluk
Erken uyanmaya söylenmek yerine, şükretmek o güne de uyandığına
Yükseleceğin gün yerine,  işini layıkıyla yaptığın her gün aslında
Yaşadıkça; hep harcamalarının olacağının farkında olmak, ama yeri ve zamanını ayarlamayı bilmek biryerde
Kapanan kapının, yine açılacağını bilmek bir başkası tarafından
3 günlük olduğunu bilmek ömrün, kalp kırmadan, değerini bilerek sevmek yanındakileri.
Diet diye kendini cezalandırmak değil, ödüllendirmek zaman zaman;
Spor da yapmak ama..

Nerede ve kimle iyi hissediyorsan, orda ve onunla olmak.

Hatalarını da sevmek;
Hepsi bana bir şey kattı diyecek olgunluğa da erişmek ama.

Trafik varsa; müzik açmak,
Kıvır kıvır saçlı bir çocuğu sevmek yolda,
Ve inandığın eli tutmak sıkıca.
Mutluluk;
Kendinde aramak ve
Oluruna bırakmak aynı zamanda.

2 yorum: